13 Ağustos 2015 Perşembe

MTH Püf Noktaları-8 : Yazdırmada Dil Seçimi

 

Merhaba arkadaşlar;

Proje tasarım safhaları içerisinde MTH paket yazılının sağladığı kolaylıkları ve süprizleri daha detaylı paylaşacağımız MTH Püf noktaları yazı dizimizde yeni bir konu ile sizlerle birlikteyiz. Bu yazımızda MTH Modüllerinde yazdırmada dil seçimi konusunu inceliyeceğiz.

Bildiğiniz üzere MTH paket yazılımı piyasalara hizmet vermeye başladığı 1994 senesinden beridir çoklu dil desteğini bünyesinde barındıryor. Bu özellik ile kullanıcılar istedikleri dil dosyası seçimi ile çalışma ortamı ve yazdırma ortamı için farklı dilleri seçebiliyorlar. Türkçe ve İngilizce dil dosyaları standart kurulum ile kullanıcılarına ulaşıyor.

Çalışmanın her hangi bir anında veya sunum için yazdırma seçeneğinden önce gerekli dil dosyası seçimi yapılarak istenilen dilde çalışma ve yazdırma imkanı bulunmakta.

Dil dosyaları windows notepad ile açabileceğiniz txt formatında dosyalar. Yazılım içerisindeki dil editörü ile dosyalarda değişiklik yapılabileceği gibi direk notepad veya herhangi bir kelime işlemci ile ilgili dosyalar açılarak da dil dosyası içeriğinde değişiklikler yapılabilir.

Seçenekler ana menüsünden ulaşacağınız Diller komutu ile ekrana gelen dialog penceresinden gerekli işlemleri yapabilirsiniz.


Seçenekler/Diller Penceresi

Pencere üzerinde listelenen dosyalar kısmında programın kullanabileceği formattaki dil dosyalarını görebilirsiniz. Bu liste içerisindeki dosyalar eklenip kaldırılabilir. Bu listedeki her değişiklik Seçili dil dosyası listesini de etkiler.

Seçili dil dosyası listesinde o anda seçili olan dil dosyası yer alır. örneğimizde ky_tur.lng dosyası yerine kyb_eng.lng dil dosyası seçilerek program dilinin ingilizce olması istenmiş.

Bu işlemin ardından Tamam tuşu ile yapılan işlem onaylanarak pencere kapatıldığında program dahilindeki tüm dil karşılıkları bu dil dosyasından alınarak size sunulacaktır.

R2015 ile birlikte ingilizce dil dosyasında çalışma + yazdırma mecraları için tüm dil karşılıkları ingilizcedir.

Bir ısı kaybı dosyası çıktısındaki Türkçe/İngilizce yazdırma farkı aşağıdaki sekilde oluşur.

 
Türkçe/İngilizce çıktılar.

İster çalışma anında olsun, isterse çalışmanız bittikten sonra olsun, farklı dillerde çalışma ve yazıcı çıktısı alma işlemi sadece 1-2 tık uzağınızda. Sunumlarınıza ingilizce profesyonellik katmak için MTH ‘ın çoklu dil desteğini kullanabilirsiniz.

Bir dahaki yazıda buluşmak üzere, hoşcakalın.

29 Temmuz 2015 Çarşamba

MS Excel vs. Uygulama

 

Merhaba arkadaşlar;

Bugün ki yazımızda excel tabanlı yazılımlar ile Stand-Alone uygulamalar arasındaki farkları inceliyeceğiz. İki ortamında kendine göre pozitif ve negatif taraflarını irdelemeye çalışacağız.

Bildiğiniz üzere Excel uygulaması genel manada tablolama yazılım sınıfı içine giriyor. Önce ki örnekleri olarak Lotus Worksheet’i sayabileceğimiz bu tarz yazılımları her büyük yazılım firması üretti ve sattı, günümüze en gelişkin olanı MS Excel kaldı.

Basit manada hücrelerden oluşan ve hücrelerin birbiri ile etkileşimi üzerine kurulu bir yapısı olan tablolama yazılımları, verilerin sınıflandırılması, finans, mühendislik ve istatistik alanlarında hızlı çalışmalar yapılmasına olanak sağlıyor. Bunun yanında veri miktarı arttıkça yavaşlama ve veride ki kontrolü kaybetme riskini de bünyesinde taşıyor.

Ecxel üzerinde yapılan çalışmalar genellikle 1-2 sayfayı geçmeyen, birinci sayfada veri giriş bilgilerinin olduğu, diğer sayfalarda ise bu verilerin işlenmiş olarak sunulduğu ortamlar. Oluşacak verilerin filtrelenmesi ve hızlı işlemlerden geçirilmesi çok zor ve riskli.

Günümüzde AutoCAD yazılımının sahip olduğu lisp diline benziyen düşük seviyeli diller ile birlikte çeşitli macro’lar oluşturulabilmekte ve belli kaideler içinde bu macrolar işletilmektedir. Sınıf olarak genel maksatlı bir yazılım olduğu için makrolar ile özelleştirilmeye çalışılsa bile büyük çaplı projeler hazırlamak ve sunum için yeterli değildir.

pozitif yönü ise excel çalışan her makinede (uygun versiyonlarda ise) çalışma yapılabilmesi ve genellikle bedava (lisanslama açısından koruma özellikleri zayıf olduğundan) olmasıdır.

Stand-alone uygulama tanımı bu sınıfta ki yazılımların çalışmak için başka yazılımlara ihtiyaç duymamasıdır. Bu size istediğiniz işletim sistemi ve bilgisayar üzerinde bu tarz yazılımları çalıştırma imkanı verir. Örnek olarak stand-alone yazılım windows xp üzerinde de, window 8 üzerinde de çalışacaktır.

Stand alone yazılımlar için başka yazılımlara para vermeniz gerekmez, böylece sadece sahip olmak istediğiniz yazılım için para ödersiniz.

Bu sınıfda ki yazılımlar kendi sahip oldukları profesyonellik çerçevesinde mümkün olan en az veri girişi ile en büyük miktarda veri oluşturmanıza yardımcı olurlar, örnek vermek gerekirse eğer bu yazılım bir görüntü işleme yazılımı ise kaplama malzemeleri ile birlikte, bir mühendislik yazılımı ise ilgili standartların emrettiği formül ve tablolarla size ulaşır.

Stand alone yazılımlar excel makrolarının aksine veriyi işleme ve sunumda çok önemli avantajlara sahiptir. Kullanıcı veri girişleri ile olası tavsiye değerleri sizin için listeler ve çalışmalarınıza hız ve esneklik katar.

Son bir kriter vermek gerekirse excel macrolarını her isteyen yazarak bir profesyonellik çan eğrisi oluştururken, stand alone yazılımlar bu çan eğrisinin en tepesindeki prosefyoneller tarafından oluşturulur ve sizlere sunulur.

Unutmayın bedava etiketi taşıyan her ürün aslında parasını sizin vaktinizden ve emeğinizdan çalarak çıkartır.

Bir daha ki yazıda buluşmak üzere, hoşcakalın..

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Ortamlar Arası Basınç Farkı Hesabı..

 

Merhaba arkadaşlar;

Mekanik tesisat projelerinin belki de en ihmal edilen kısımlarından biri olan ortamlar arasında ki basınç farkı, temiz oda ve imalat bazlı çalışan işletmelerin projelendirilmesinde gayet detaylı bir şekilde irdelenmelidir. Bugün ki yazımızda hava kilidi (air lock) mantığı ile birbirinden ayrılan depolama alanı ve imalat holü arasında ki basınç farkı hesabını irdeliyeceğiz.

Konfor kliması ağırlıklı tasarlanan konut projelerinde tüm zone aynı tesisat şartlarına sahip olduğu için mekanlar arasındaki basınç farkı hesapları ihmal ediliyor, günlük kullanım ile ilgili çok fazla gereklilik olmamasından dolayı konfora yönelik proje hesaplarında mekanlarda bırakılan %10 taze hava rezervinin istenilen basınç farkını sağladığı düşünülür. Konfor kliması projelendirilmesinde ortam kirleticileri sınırı düşük olduğundan ortamdan egozst edilecek hava miktarı toplan hava debisinden %10 düşük seçilerek teoride basınç farkı sağlanmış olur.

Özel olarak imalatlarla ile ilgili gerekliliklerin sağlanması gereken üretim hollerinde ise ortamlar arasındaki basınç farkının DIN 1946/4 ve/veya BS 5588 standardına uygun bir şekilde hesaplanması gerekir.

Örneğimizde 4000 m2’lik bir imalat holü, 8000 m2’lik 1 Ad. Ham depolama ve 1 Ad. Bitmiş depolama mahalleri bulunuyor, bu mahaller arasında ise 225 m2’lik 2 Ad. Hava kilidi (air lock) mahal bulunmaktadır.

İmalat şartları gereği air lock mahalleri depolama mahallerinden 1+ basınçta tutulmalı, üretim alanı da air lock lardan 1+ ve depo alanlarından 2+ basınçta tutulmalıdır. Klasik %10 eksik egzost uygulaması ile yapıldığında sadece 1 değ/h üzerinden hava debileri şöyle oluşmakta.

Üretim holü 20.000 m3/1degh

Depo’lar 40.000 m3/1degh

Air lock’lar 675 m3/degh

Şimdilik ısıl yükler ve havalandırma ihtiyaçlarını ihmal ederek sadece 1 deg/h üzerinden oluşan hava debileri ile ilerliyerlim.

İlgili mahallerin 1 m3 hacmi için hava debilerinin üretim holü için 5 m3/h, depolar için 5 m3/h ve air lock için 3 m3/h oluştuğu ortaya çıkıyor.

Proje tasarım kriterine göre 1 pozitiflik sırası ile %10 egzost havası eksiltilerek bulunan yeni debiler.

Depolar 5 m3/h birim hacim başına.

Air lock 5 m3/h* %10 = 5.5 m3/h hacim başına

Üretim holü 5.5 m3/h * %10 = 6 m3/h hacim başına

Bu durumda yeni debiler

Air lock 1240 m3/h

Üretim holü 22.000 m3/h

Klasik %10 eksik egzost hesabı ile bulduğumuz rakamların DIN ve BS normlarına göre aynı pozitiflik şartlarını sağlayıp sağlamadığını kontrol edelim.

Öncelikle ilgili standartlarda bir basınç farkından söz edilebilmesi için iki ortam arasındaki basınç farkının min. 10 Pa, max. 30 Pa olması istendiğini hatırlatarak ilgili değeri 15 Pa’a eşitliyelim bu durumda. Depo mahalli ile air lock mahalli arasında 15 Pa ve üretim holü ile depo mahalli arasında ise 30 Pa (istenilen 2+ fark) olduğunu kabul ediyoruz. US 209B, BS 5295 ve ISO 14644-1.

İlgili normalara göre oda iç basınçlarının belirlenmesi gerekiyor ardından oluşan iç basınçların istenilen farklı sağlayıp sağlıyamadığı kontrol edilcek.

Bu durumda depo hacimi ve air lock iç basınçları aşağıdaki şekilde hesaplanabilir.

P V = M R T (1)

P = Mutlak basınç, ( Pa )

V = Gaz hacmi, ( m3 )

M = Gaz kütlesi, ( Kg )

R = Evrensel gaz sabiti, 287 ( J/Kg-K )

T = Mutlak sıcaklık, ( 0K )

İdeal gaz kanunu yerine ihtiyaçlardan yola çıkılarak hesaplanan hava debisine göre ortamda bırakılacak fazla hava miktarı V: 565 m3/h’dir. = 0.157 m3/sn dir.

Air lock ile depo arasında ki kapı çift kanat ve çarpmalı kapıdır. Buna göre kapı 3x2.2 m ve montajlı açılır kenarlarından 3.5 mm boşluk olduğu düşünülürse.

A = 4 * (1.5+2.2) * (3.5 / 1000) = 0.0518 m2 sızıntı aralığı hesaplanır.

Q = 0,83 A √P

Q = Sızmasına müsaade edilen / sızan hava miktarı, debi, (m3/s)

0,83 Sabit katsayı, boyutsuz

A = Akış alanı, ( m2 )

P = İki ortam arasındaki basınç farkı, ( Pa )

İlgili formülden. Basınç farkını çekersek

P = 13.32 Pa değeri bulunur.

Bu durumda, istediğimiz basınç farkı sağlanamamış oldu. Yazımızın başında işaret ettiğimiz yaklaşıklık yöntemi kullanılan yapı malzemesi özellikleri yüzünden istenilen sonucu sağlamaya yetmemiştir. Elimizdeki verileri kullanarak ortamda bırakılması gereken hava miktarını yeniden hesaplıyalım.

Q = 0,83 A √P‘den

Q = 0,83 * 0.0518 √15

Q = 0.166 m3/sn. = 599 m3/h

İki mahal arasında 15 pa’lık bir basınç farkı yaratmak için örneğimizde ortamda bırakılacak hava miktarının 600 m3/h olduğu anlaşılıyor. Air lock ile üretim holü arasındaki bağlantıda yine aynı hesap yöntemi kullanılarak hesaplanabilir.

Bir daha ki yazıda buluşmak üzere, hoşcakalın..

30 Haziran 2015 Salı

Geleceğin Meslekleri / Unutulan Meslekler..

 

Merhaba arkadaşlar;

Bugün konu dışı bir yazı ile karşınızdayım. Günümüzde aileler çocuklarının eğitim haritasını çıkatırken sık sık gazetelere manşet olan geleceğin meslekleri doğrultusunda bir eğitim tercih ediyorlar. Geleceğimizi şekillendirecek ve bizi refaha taşıyacak olduğu idda edilen geleceğin meslekleri arasında lojistik, genetik, digital dünya gibi genel başlıklar var. Allah eğitim çağındaki tüm öğrenci kardeşlerimize kolaylıklar, ailelerine de sabır versin.

Bunun yanında bir de eğitimi alınmış ama artık unutulmaya yüz tutmuş kadim meslekler var. Aslında bu meslekler halen geçer akçe, yalnız mesleğin yükü artık makineler ve seri üretim elegeçirmiş durumda. Aslında her meslek bir sanattır. En iyi şekilde icra etmek için bilgi, tecrübe ve sabır gerekir. Mesela kunduracılık. günde binlerce ayakkabı üreten fabrikalar ve işletmeler var. ama en değerli ayakkabılar yinede ustaların elinde şekillenenler.

Mekanik tesisat alanında ki projecilikde, unutulan mesleklerden. Sebebine gelince, piyasaların artık kaliteden ziyade ucuzu tercih etmesi. Doğru projelendirilmemiş bir imalat isterse som altından olsun planlanan işi yapamıyacağı aşikardır.

Mekanik tesisat alanında ki projecilik neden unutuluyor, adeta ölüyor derseniz tek müsebbi ödeme ahlakından yoksun piyasadır diyebiliriz.

Uzmanlık alanlarımızdan bir tanesi olan mekanik tesisat projeciliği konusunda 1989’dan beri çalışıyoruz. Devamlı yeniyi iyiyi, güzeli takip ederek bilgi birikimimizi arttırıyor ve hizmetlerimize hız, kesinlik ve güven katıyoruz. Ama bunlara talep var mı?

Tüketim toplumu olmaya çok çabuk adapte olan Türk halkı için malesef kalite anlayışı hiç bir anlam ifade etmiyor. Ucuz ve erişilebilir her ürün mesebine bakılmadan tüketiliyor. Aynı şartlar mekanik tesisat işleri içinde geçerlidir. Tüm binanın yüzeyini kaplayan split klima dış üniteleri yapıyı çirkinleştirmek için asılmış süsler gibi. Ne demiş bir düşünür, her güzelin bir kusuru var, onunki de çirkin olmak.

Arkadaşlar mühendislik de bir sanattır. Uygun ve kaliteli çözümü en optimum fiyat ile sunmayı amaç edinir. Ancak ödeme ahlakından yoksun piyasa şartları yüzünden kaliteli çözümleri sunmak artık biz projecilere bir külfet olmaya başladı. Bu külfeti uzun süre sırtlayamayan sektör çalışanları ise bir bir yaprak dökümü ile mesleğin farklı branşlarına geçiyor veya sektörden ayrılıyor.

Geleceğin meslekleri tabiki ufkumuzu açıcak ve daha iyi bir hayatın anahtarı olacak, ya şimdi işimize yarayan ve günümüzü şekillendiren unutulan meslekleri icra edenler olmazsa ne olacak. Umarız milyon dolarlık projeler tasarlanırken ihtiyaç duyulan kalitenin farkına varılır ve mekanik tesisat projeceleri hak ettikleri mertebeye erişir.

Bir daha ki yazıda buluşmak üzere, Hoşcakalın.

19 Haziran 2015 Cuma

Geçmiş Zaman Olur ki..

 

Merhaba arkadaşlar;

 

Bugün yine nostalji günümüzdeyiz. Geçmişi yad etmek, olayları insanları hafızamızda tazelemek hem bir tür beyin jimnastiği hemde bir vefa borcu. 2014’ün son ayları ve 2015 geçmişi ve kültürü şekillendiren bir çok kaybın yılı oldu. Neredeyse yaprak dökümü oldu diyebiliriz. Umarız yitip giden değerlerin -negatifde, pozitifde olsa- en kısa sürede kıymetleri anlaşılır ve hakları teslim edilir.

Bize düşen olayları ve insanları incelerken o günün şartlarını göz önünde bulundurmak, geçmiş ile günümüzü kıyaslarken hakkaniyetli olmaktır. Mesela 1923 Türkiyesinde osmanlı borçlarını ödeyen cumhuriyetin ülkeyi demir ağlarla örmesine gönderme yaparken, 600 milyar dolar dış borç ile yapılması gereken demiryolunun dünyayı kaç kere dönmesi gerektiğini düşünmektir.

Kısa bir girizgahtan sonra bugün ki yazımızın konusu olan bir CD Cover’ı sizlerle paylaşmak istedim. Bildiğiniz gibi MTH paket yazılımı 1994 senesinden beri piyasalara hizmet veriyor. İlk sürümleri Windows 3.1 ve hemen ardından Win’95 için geliştirilmişti.


Mayıs 1998 yayını v2.1 sürümü

Yayınlandığı günlerde 17-18 Disket ile kullanıcılarına ulaşan MTH paket yazılımı, yazılım dünyasındaki ilerlemeler sayesinde Mayıs 1998 ‘de içeriğini CD'ye taşıyarak kullanıcılarına daha kompakt bir kurulum ve destekleyici dökümanlar ile birlikte ulaşmaya başladı.

Versiyon olarak 2.0 tabanına sahip olan Mayıs 98 yayınlı bu sürüm 16bit den 32bit’e geçişi de sembolize ediyordu. 386 ve 486 tabanlı işlemciler ile hız kazanmaya ve bugünlere ışık tutmaya başlayan donanım dünyası sayesinde MTH kullanıcıları disketlerden CD ortamına terfi etmiş ve 32bit yazılımların hızına alışmaya başlamıştı.

Günümüzde işlemciler 7 çekirdekli, hafızalar GB ile HDD’ler TB ile satılırken, 1998’in kısıtlı imkanları ile seçkin MTH kulanıcıları aradıkları hızı ve esnekliği yaşamaya başlamıştı.

Bugünlerde mezun olacak mühendis ve sektör çalışanlarının doğduğu tarihlerde piyasalara hizmet veren MTH paket yazılımı gelişmeye ve yeni özellikler kazanmaya devam ediyor.

Bir daha ki yazımızda buluşmak üzere, hoşcakalın.

9 Haziran 2015 Salı

MTH Güncellemesi : Mahal Sıralama

 

Merhaba arkadaşlar;

MTH paket yazılımı ile ilgili güzel bir güncellemeyi paylaşmak istiyoruz bugün. Isı kaybı hesabında oluşturulan mahaller, oluşturulma sıralarına göre dosyaya kayıt ediliyor ve yazdırılıyor. Farklı konumlardaki mahaleri zaman zaman sıralamak ve özellikle yazdırma işlemlerinde önem arz ediyor.

Yeni güncellememiz ile birlikte hali hazırda var olan mahal sıralama rutinleri daha esnek hale getirilmiştir. Klasik ısı kaybı hesaplarındaki 1B01, Z05 veya 5N10 gibi mahal işaretleri sıralaması yine yapılmakla beraber. Etiket tipi tuşunu kullanarak mahal işareti içindeki notasyonun nasıl yorumlanacağı konusunda yazılıma bilgi iletiyoruz.

Örnek vermek gerekirse, A-212-05 nolu bir mahal etikentinde yazılımın katı, daireyi veya mahali ayırt edebileceği hiç bir unsur bulunmuyor. Etiket tipi tuşuna basarak mahal işaretini oluşturan bileşenleri A-KDD-MM şeklinde sınıflandırdığımızda, yazılım K işaretinin kat bilgisini, D veya DD işaretinin daireyi ve M veya MM işaretinin mahal numarasını ifade ettiğini anlıyor.

Mahal sıralama konusundaki bu gelişme mahal işareti notasyonu belirtmeyen tüm mahallerde doğru sıralama yapılarak, manuel sıralamaya ihtiyacı ortadan kaldıracaktır.

bir daha ki yazıda buluşmak üzere, hoşcakalan..

2 Haziran 2015 Salı

MTH Güncelemesi : Isı Kaybı Hesap Ekranı..

 

Merhaba arkadaşlar;

MTH paket yazılımı ile ilgili güzel bir güncellemeyi paylaşmak istiyoruz bugün. Bildiğiniz üzere bundan önceki dönemlerde mahal numaraları Z01, 1N05, vb. sekilde veriliyordu ve hesaplar açısından bu notasyon çok sıkıntı yaratmıyordu. Günümüzde mahal numaraları karmaşık ve uzun olarak veriliyor. Mesela elimizde ki bir projede bir mahal numarası şu şekilde A-202-05.

Uzun mahal numaralarının ısı kaybı hesap penceresinde ki, genel sekmesinde bulunan mahal no alanına sığmaması, geniş ekran kullanan kullanıcılarımızın mahali oluşturan tüm bileşenleri bir seferde görmek istemeleri gibi sebeblerden mahal bilgileri penceresinin ebatlarını genişletilebilir şekilde güncelledik.

Isı kaybı hesap penceresini istediğiniz konuma ve ebatlara getirerek çalışabilirsiniz. Pencere kapatılsa bile program verdiğiniz ayarları hatırlıyor ve bir daha ki açılışında bu ayarları kullanarak açılır.

İlgili güncellemeyi MTH kullanıcıları dilerse MTH Güncelleme sihirbazı ile otomatik olarak edinebilirler. Manuel edinmek isteyen kullanıcılarımız www.antmekanik.com web sitemizden MTH güncellemelerine ayrılmış sayfaları kullanabilir.

Bir daha ki yazıda buluşmak üzere, Hoşcakalın.

20 Nisan 2015 Pazartesi

MTH Püf Noktaları-7 : K :Değeri yazdırma seçenekleri

 

Merhaba arkadaşlar;

Proje tasarım safhaları içerisinde MTH paket yazılının sağladığı kolaylıkları ve süprizleri daha detaylı paylaşacağımız MTH Püf noktaları yazı dizimizde yeni bir konu ile sizlerle birlikteyiz. Bu yazımızda K Değeri modülünde bulunan yazdırma seçeneklerini inceliyeceğiz.

Daha önceki dönemlerde ısı iletim katsayıları hesabı ardından yapılan yoğuşma ve buhar geçiş hesaplarında ilgili çıktılar bu hesap penceresi üzerinde ki yazdır butonu ile alınarak hesaplara dahil ediliyordu.

Zaman zaman karışıklığa yol açan bu yöntem yerine Yazdırma penceresi üzerinde yeni bir işaret kutusu ile yoğuşma ve buhar geçiş hesaplarının da yazdırma işlemi sırasında sıralı olarak alınması imkanı mevcut.

Sadece Yazdırma opsiyonunda aktice olan yeni işaret kutusu, Yazdırma görüntüsü komutunda aktif olmayacaktır. Yazdırma işlemleri sırasında ısı iletim katsayısı hesabının hemen ardından yoğuşma ve buhar geçişi hesapları da yazıcıya gönderilerek tüm hesap setinin bir seferde alınması imkanı mevcuttur.

Bir daha ki yazıda buluşmak üzere, hoşcakalın.

24 Mart 2015 Salı

MTH Yenilikler - 8

 

Merhaba arkadaşlar;

MTH Paket yazılımı son sürümü olan R2015 içerisindeki yenilikler ve iyileştirmeler ile ilgili detaylı bilgileri paylaşacağımız yazı dizimizde bugünü Isı kaybı yazılımında Fuga hesabına ayırdık.

Isı kaybı hesabı yazılımında fuga hesabı otomatik olarak yapılıyor. Bu işlemler sırasında mahal içerisindeki fuga hesabına dahil olacak bileşenler ve özellikleri otomatik olarak tespit ediliyor ve fuga hesabı içerisinde kullanılıyor.

Fuga hesabına dahil edilecek bileşenler farklı delta T değerlerine sahip olabilir. Bu gibi durumlarda birden fazla fuga hesabı yapılması ve hesaplara eklenmesi en bilimsel yaklaşımdır. Yalnız ülkemiz şartlarında ve hesap uygulamalarında iç bileşenlerden oluşan delta t’ler sonucundaki hesaplarda meydana gelen fuga ısı kayıpları ihmal edilmektedir.

Örnek olarak bir iç kapı dt’ değeri 4 derece bile olsa yaklaşık 7 Watt ısı kaybı meydana gelmektedir. Bu gibi durumlarda kullanıcılar çeşitli zamlardan kaynaklanan değerlerin bu gibi ihmal edilebilir ısı kayıplarını karşıladığını öngörüyor.

Isı kaybı .ini dosyası içerisinde [Default] başlığı altında bir opsiyonumuz mevcut. Bu opsiyonun default değeri Off olarak ayarlanmıştır. Bu sayede fuga hesabı içeriğine ısı kaybı değeri ihmal edilebilecek iç yapı bileşenleri dahil edilmemektedir. Bu değeri On ayarına getirerek tekrar dahil edilmesi sağlanabilir.

Bir daha ki yazıda buluşmak üzere, hoşcakalın..

18 Mart 2015 Çarşamba

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi..

Merhaba arkadaşlar;

Bugün 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri anma günü. Tam yüzyıl önce gerçekleşen Türk’ün ölüm kalım savaşının yıldönümü. Aklı ve bilimi mürşit olarak kullanmaktan vazgeçen bir imparatorluğun kurtlar sofrasındaki onurlu çırpınışının bir hatırası. Buruk başarıyı bizlere yaşatan, vatan toprağını kanları ile sulayan aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz. Hatıranızı ilelebet yaşatacağımıza söz veriyoruz.

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferini vücuda getiren elim olayların taşları emperyalistler tarafından incelikle döşendi, Cihan imparatorluğu Osmanlı dizlerinin üzerine çökertildi. Çanakkale geçilseydi –ki siyasiler sağolsun 3 sene sonra silah atmadan geçtiler- Bolşevik devrimi olmayacak ve avrupa da  savaşın seyri tamamiyle değişecekti.

Bugün kübaya kadar giden cami yapmayı akıl eden ama abanoz ağacının dayanıklılığını fark edemeyen kişiler emperyalist güçlerin savaş gemileri yapmak için bu ağacı neden tercih ettiğinin farkında da değildi. Abanoz ağacından yapılmış gemilere gülleler zarar veremiyor adeta pinpon topu gibi geri sekiyordu. Osmanlının çam ağacı ve türevlerinden yaptığı savaş gemilerinde ise güllenin çarptığı yerler milyonlarca kıymık parçasına dönüşüp leventlere zarar veriyordu. Eğer akıl ve bilimi mürşit yapsalardı Benzer olayların farkına varıp medeniyet yarışında geri kalmaz ve Çanakkale savaşına kadar varan bitiş ile karşılaşmazlardı.

Çanakkale Deniz Savaşı sadece dahi taktikler ile kazanılmış bir savaş değil, aynı zamanda bir insanlık ve bilgelik dersiydi de. Dünyanın öbür uçundan gelmiş ingilizler adına savaşan Anzaklar ve yamyam zulular bile bu dersleri alırken, memleketinde yaşayan bir kısım insanlar Atatürk’ün dehasına sırt çeviriyor, halen halifelikten, padişahlıktan dem vuruyor.

Dünya tarihin de hangi komutan, hangi devlet başkanı, savaştığı milletlere karşı bu kadar  hoşgörülü…

“Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

Bir daha ki yazıda görüşmek üzere, hoşcakalın..