20 Ekim 2011 Perşembe

AutoCAD'de Kanal Tasarım Esasları..

Merhaba;

AutoCAD üzerinde kanal tasarım usullerini incelediğiniz yazılarımızda sıra kanal tasarımında büyük rol oynayan ebatlandırma ve özel parça seçimine geldi. Bildiniz üzere kanal hesaplarında sıklıkla hız düşüm yöntemi ve sabit basınç düşümü yöntemi gelir. İki yöntemin bir birlerine göre avantajları ve dezavantajları olmakla birlikte kullanıldıkları yerler bakımından ayrıma tabii tutabiliriz. Hesap yöntemindeki en belirgin kriter hesabı yapılacak hattın karakteristiğidir. Örnek vermek gerekecek olursa, garaj havalandırma tesisatı ile bir konferans salonu tesisatı yapıca birbirinden farklı olduğu için hesap yöntemi olarak da bir birinden ayrılabilir.

Hız düşüm yöntemini genellikle dağıtıcı hatlarda, sabit basınç düşümü yöntemini ise toplayıcı hatlarda tercih edebiliriz. Hız düşüm yönteminde tesisat üzerindeki minimum ve maksimum, hız ve debiler dikkate alınarak bir cetvel oluşturulur.

Bu cetvel üzerinde o anda hesabı yapılan hat ile ilgili debiyi yerleştirerek ilgili hız değerine ulaşabiliriz. Yine bu debi ve hız değerini kullanarak kullandığımız kesit tipine uygun eşdeğer çap (m) ve ebatlara ulaşabilir, düz borularda basınç düşümü formülünü işleterek elimizdeki debi, hız, kesit bilgilerini kullanarak basınç düşümü değerine ulaşabiliriz. Örneğimize geri dönecek olursak hesaplarda kolaylığı sağlamak açısından hattımızı oluşturan kanal bölümlerinin özelliklerini bir liste altında toplayalım.

(Not : Yukarıdaki hesap ekranı şirketimizin AutoCAD üzerine geliştirdiği e-Hvac kanal tasarım yazılımından alınmıştır.)

Listemizi oluşturmamızdaki ana sebeplerden bir tanesi kanal bölümlerinin özeliklerinin bir arada görülmesidir. Bu özellikleri –ki bu özellikler hesaplarda hayati rol oynuyor- tespit ederek hesaplarımızda daha rahat ve hızlı olarak çalışacağız. Kanal hesaplarında basınç kaybı ve kanal kesiti bulunmasında hesabı yapılan kanal bölümündeki hava debisi ve hava hızı çok önemlidir. Daha önceki yazılarımda kanal içerisindeki hava hızlarının sınır şartlarını kanal tipine ve kanal debisine bağlı olarak açıklamıştım, kullandığımız kanal malzemeleri pürüzlülük değerlerini de yine geçen yazılarımda anlatmıştım, şimdi işin biraz daha külfetli olan matematik kısmına geçeceğiz ve örnek hattımız için kanal kesitleri ve basınç kayıpları bulacağız.

Basınç kaybı bulmanın ilk basamağı kanal içerisindeki havanın akışkan olarak özelliklerinin incelenmesidir. Bu işlem ile kanal içerisindeki havanın vizkozitesi, yoğunluğu gibi fiziksel değerler elde ediceğiz, bu değer daha sonraki aşamalarda havanın kanal içerisindeki akış durumu ile ilgili bize bilgi verecek.

Havanın yoğunluğu ve kinematik vizkozitesinin belirlenmesi için yine ASHRAE nin tavsiye ettiğini formüllerden yararlanacağız. İlk bilmemiz gerekenler, hesabını yaptığımız kanal bölümlerinin rakımı (m) ve kanal içerisindeki hava sıcaklığıdır (°C). Bu örnekte ashrae ye göre İstanbul’un rakım değeri olan 18 (m) ve klasik tam havalı sistemlerde sevk havası değeri olabilecek 14 °C kanal içi hava sıcaklığını kullanacağız.

hk_denizden_yük = 18 m

hk_kanal_içi_sıc = 14 °C

Buradan hava basıncı ve hava yoğunluğunu hesaplamak için;

hk_hava_basıncı = ((1 - (0.00002253937008 * hk_denizden_yük)) ^ 5.2561) * 101325

hk_yoğ = hk_hava_basıncı / (287.055 * (hk_kanal_içi_sıc + 273.15))

İfadelerini kullanarak istediğimiz denizden yükseklik rakamında ve hava sıcaklığındaki hava basıncına ve havanın yoğunluğu değerlerine ulaşıyoruz. Bu aşamadan sonra havanın dinamik ve kinematik vizkozitelerini hesaplayabilir ve kanal basınç kaybı hesabı için kritik bir evreyi atlatabiliriz.

hk_dviz = (((k / 273.15) ^ 1.5) * ((273.15 + 110.4) / (k + 110.4))) * 0.0000171

hk_kviz = hk_dviz / hk_yoğ

Yukarıdaki işlemleri ywerine getirdiğimizde havanın yoğunluğu ve kinematik vizkozitesi için aşağıdaki sonuçları elde etmemiz gerekiyor.

hk_yoğ

1.227801

hk_kviz

1.45E-05

Bu evrelerden sonra kanal hattının basınç kaybı ve kesitlerinin hesaplanmasında hangi hesap yönteminin seçileceği ve hangi tipde kanal hattı olduğu seçimini yapmamız gerekiyor, daha önceki yazılarımdan dağıtıcı hatlarda hız düşüm yöntemini, toplayıcı hatlarda sabit basınç düşümü yöntemini tercih ettiğimizi söylemiştik, bizde bu örneğimizde Bu hattın ilgili mahalin şartlanmasında kullanılan dağıtıcı bir hat olduğu ve bu yüzdende hız düşüm yönteminin tercih edilmesinin daha anlamlı olacağını yineliyoruz.

Bir sonraki yazımda, kanal bölümünü oluşturan tüm parçaların basınç kayıplarına ve kesitlerine ulaşmak için izlenmesi gereken hesap yöntemlerine değineceğim, hoşçakalın.

19 Ekim 2011 Çarşamba

Kirletici Partüküllerin Ortamdan Uzaklaştırılması..

Merhaba arkadaşlar;

Bugünkü yazımda bazı kirletici partüküllerin ortamdan uzaklaştırılması için egzost hatlarında tercih edilebilecek hava hızları ile ilgili sizleri bilgilendirmek istedim. Bilgiğiniz üzere hava kanalı tesisatının bir disiplini olan egzost hatları tasarlanması ve projelendirilmesi ayrı bir önem ve tecrübe istiyor.

Özellikle kirli hava haricinde proseslere yönelik egzost hatlarının bileşenlerinden bazılarını Davlumbaz, Kanal sistemi, Filtreler, Egzost fanı olarak sayabiliriz. Yapılacak işin cinsine ve basınç sınıfına göre uygun kanal sistemleri, taşıyıcı ve destek elemanları ile fan tiplerinin seçilmesi ile ilgili daha önceki günlerde yazılarımız olmuştu.

Prosesin cinsine bağlı olmakla egzost edilebilecek kirleticiler genelde Buhar/gaz, duman, İnce hafif toz, endüstriyel tozlar, Ağız veya ıslak toz olarak sayabiliriz. Aşağıdaki tabloda çeşitli kirleticiler için tavsiye hava hızlarını bulacaksınız, Tabiki projenin genliği ve şartnamede daha önceden zikredilen hızlar yoksa baz alınabilecek değerler aşağıdadır.

 

Kirletici cinsi

Hava hızı (m/sn)

Buharlar, gazlar

5-10

Duman

10-13

Çok ince hafif toz

13-15

Kuru tozlar

15-20

Endüstriyel tozlar

18-23

Ağır tozlar

20-23

Ağır veya ıslak tozlar

23 ve üzeri

Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, hoşcakalın..

18 Ekim 2011 Salı

Yüksek Basınçlı Sistemler..

Merhaba arkadaşlar;

Bugünkü yazımızda klasik mekanik tesisat uygulamalarından ziyade daha çok endüstriyel uygulamalarda tercih ettiğimiz Kızgın su, Kızgın yağ ve buharlı sistemlerden bahsedeceğim. Klasik mekanik tesisat uygulamalarında genellikle düşük sıcaklıklardaki akışkanlar tercih edilir. Suyun özgül ısısı yaklaşık 4.19 kj/kgK değerindedir, maliyeti en ucuz buna karşın ısıyı en verimli şekilde ileten akışkanlardan biri de sudur. Bunun yanında endüstriyel uygulamalarda gerek proses için gerekse sarf için daha yüksek sıcaklıklar, basınçlar ve enerji ihtiyaçları hasıl olabilir, bu gibi durumlarda klasik sistemlerin kapasite açısından yetersiz kaldığı durumlarda kızgın sulu, yağlı ve buharlı sistemler tercih edilir.

Kızgın sulu sistemler : TS 2736 ve DIN 4752 standartlarında zikredildiği gibi 2 Ana grupta toplanabilir. Buna göre çıkış sıcaklığı 100 ‘C dan daha yüksek olan ısıtma gruplarına kızgın sulu sistemler diyebiliriz.

Grup 1 : Maksimum çıkış sıcaklığı 130 ‘C ye kadar olan sistemler, yine 2 alt guruba ayrılabilir

Grup 1a : Çıkış suyu sıcaklığı basınç ile sınırlandırılmıştır. Emniyet ventili açma basıncı 1.5 bar ve statik basınç 50 mSS değerindedir.

Grup 1b : Çıkış suyu sıcaklığı sıcaklık ile sınırlandırılmıştır. Emniyet ventili açma basıncı 1.5 bar – 6.5 bar arasında statik basınç 50 mSS değerindedir.

Grup 2 : Maksimum çıkış sıcaklığı 130 ‘C den büyük olan sistemler ve yine Grup1a ve Grup 1b ye dahil olmayan sistemler.

Özellikle blok ve toplu konut gibi saha uygulamalarında, bölgesel ısıtma (köy, kasaba, endüstriyel alanlar) ve özel proses ihtiyaçlarında çıkış sıcaklığı 110 ‘C veya 120 ‘C olan kızgın sulu sistemler tercih edilir. Kullanılan yakıt içerisindeki kükürt miktarı yüksek ise kazana dönüş sıcaklığını yükseltmek ve korozyonu önlemek içinde yine kızgın sulu sistemler tercih edilebilir.

Kızgın yağlı sistemler : Kaynama sıcaklıkları 260 ‘C ve 390 ‘C arasında değişen ısı transfer yağları kullanılan sistemlerdir. Kimya sanayi, kurutma ve pişirme gibi yüksek çalışma sıcaklıklarına ihtiyaç duyulan alanlarda tercih edilir.

Kızgın yağın tercih edilmesindeki en önemli etken diğer sistemlerin aynı sıcaklığa ulaşmak için yüksek basınçlar gerektirmesidir. Kızgın yağlı sistemlerde en üst noktadaki basınç 1 bar kadardır. Bu sayede diğer yüksek basınçlı sistemlerin gerektirdiği güvenlik önlemleri minimize edilmiş olur.

Buharlı sistemler : Buharlı sistemler alçak basınç ve yüksek basınç olarak iki guruba ayrılabilir.

Grup 1 : Alçak basınçlı buharlı ısıtma sistemleri : Buhar basıncı, Buhar kazanları için teknik kurallar TRD 701’e göre maksimum 1 bar olan sistemlerdir.

Grup 2 : yine aynı standarda göre çalışma basıncı 1 bar üzerinde olan sistemlerdir.

Buharın yüksek sıcaklık ve yüksek ısı taşıma özelliği nedeni ile endüstriyel mutfaklar, çamaşırhaneler, tekstil uygulamaları gibi yerlerde tercih edilir. Bunun yanında eğer buhar ihtiyacı az ve lokal ise daha çok buhar jenaratörleri tercih edilebilir.

Bir dahaki yazımda Kızgın yağ ve Buhar ile ilgili bilgilere girişe devam edeceğiz, görüşmek üzere..

14 Ekim 2011 Cuma

64bit MTH sürümü yayınlandı..

Merhaba arkadaşlar;

Uzunca bir süredir üzerinde çalıştığımız 64bit işletim sistemlerinde çalışacak MTH R2011 sürümü yayınlandı. R2011 kullanıcılarının ücretsiz edineceği bu sürümde bir çok ek özellikle beraber özellikle 64bit işletim sistemlerinde MTH kullanılmasına yönelik yapısal değişiklikler yapıldı. Bundan önceki dönemlerde virtual pc vasıtası ile 64bit üzerinde hizmet veren MTH paket yazılımı, artık herhangi bir eklentiye gerek kalmaksızın 64bit işletim sistemlerinde hizmet verebiliyor.

Bildiğiniz üzere MTH paket yazılımları artık release formatında yayınlanıyor, 2 senelik bir süreci kapsıyan release uygulaması ile kullanıcılar 2 sene boyunca yayınlanacak tüm yenilikler ve güncelleştirmelere ücretsiz erişebiliyor. MTH Release’leri sizlere sembolik rakamlarla ulaşıyor. MTH güncellemelerini yapamamış kullanıcılarımız [burayı] tıklayarak MTH Güncellemeri linki ile R2011’e yükseltme yapabilir ve 64bit MTH ‘dan faydalanabilirler.

R2011 kullanıcıları MTH güncelleme sihirbazı ile ücretsiz olarak 64Bit MTH sürümlerine ulaşabilir ve bilgisayarlarına kolayca kurabilirler. Şu anda makalemizi okuyan MTH R2011 kullanıcılarmız aşağıdaki linkleri kullanarak bu işlemi yapabilirler.

[20111014_mth2011_system.exe] ; Bu güncelleme kendini \Windows\system32 altına kuracaktır. Herhangi bir şekilde kurulum başarılı olmazsa, kendini geçici bir klasöre bu .DLL dosyasını kurarak \Windows\system32 altına kopyalayınız. Daha sonra Başlat / Çalıştır / CMD komutlarını uygulayarak DOS komut satırına geçiniz. regsvr32 hasp_com_windows.dll komut satırına yazarak <enter> tuşlayınız.

[20111014_mth2011.exe] ; Bu güncelleme ile MTH paketine dahil tüm programlar 64bit işletim sistemi üzerinde kullanılabilir hale geliyor. Bu güncelleme kendini genel  \Mth2011 dizini altına kuruyor.

Ürün İnceleme : Ulus Yapı'dan Deprem Çözümleri

Deprem önceden bilemediğimiz bir doğal afettir. Bu yüzden ne zaman karşı karşıya kalacağımızı kestiremediğimiz ve her zaman hazırlıklı olmamız gereken bir durumdur. Yaşadığımız çağda, daha önce gerçekleşmiş olan depremlerden elde ettiğimiz veriler ışığında bazı tahminler yapılabilmekte, ayrıca sahip olduğumuz teknolojinin bize kazandırmış olduğu bilgi ve beceriler sayesinde depreme dayanıklı yapılar yapılabilmektedir. Japonya?da meydana gelen 6 ve üzeri depremlerde çoğu yapının hemen hiç hasar görmediğini televizyonlardan, internetten ve diğer medya organlarından görmekteyiz.

Peki, bir binanın deprem anında ayakta kalması, başka bir deyişle yapısal olarak sağlam kalması yeterli midir? Maalesef hayır. Bina sadece kaba bir çelik, beton yığını olarak algılanmamalıdır. İçerisinde yaşamamızı sağlayan tesisat sistemleri ve benzeri pek çok fonksiyon bulunmaktadır. Binanın sahip olduğu mekanik ve elektrik tesisatları sayesinde binalarımız yaşanacak seviyeye gelmektedir. Bu mekanik ve elektrik tesisatları deprem anında zarar gördüklerinde, depremin hemen ardından yapısal olarak ayakta kalmış binada çıkabilecek yangınlar ve benzeri sebeplerle büyük miktarda mal ve hatta can kayıpları oluşması kaçınılmazdır. Yangın tesisatının zarar görmesi, enerji kaynağının kesilerek söndürme işlemini yerine getirememesi ya da acil durum ekipmanlarının çalışamaması, en olası ve ciddi deprem hasarlardandır.

Görüldüğü üzere sadece binanın fiziki olarak ayakta kalması yeterli değildir. Depremden sonra çalışmayan bina bir işe yaramayacaktır. Bu durumda yapıların tesisatlarının depremden, yani sismik etkilerden korunması gerekmektedir. Günümüzde bu konuda bilgi ve tecrübeye sahip kişiler tarafından yapılan mühendislik çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda sismik koruma ürünleriyle güvenli yapılar rahatça oluşturulabilmektedir. Bu yapılan mühendislik hesapları, bağımsız kuruluşlar tarafından sertifikalandırılmış ürünler ile birlikte uygulandığında sağlıklı ve güvenli sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Çünkü sertifikası olmayan ürünler ile yapılan sismik korumada, bu ürünlerin nasıl tepki verecekleri önceden bilinmediğinden dolayı, nasıl çalışacakları da kestirilemeyecek ve bu yüzden yapılan hesaplar ile aralarında farklar olabilecektir.

Ulus Yapı, 10 yıldan uzun süredir depreme dayanıklı yapılar üzerine faaliyet gösteriyor. Gün geçtikçe artan tecrübesiyle beraber, sahip olduğu mühendislik bilgisi, uluslararası firmaların sertifikalı ürünlerinden oluşan geniş ürün yelpazesi ve stoklarıyla, yapılardaki tesisatların depreme hazırlanmasını sağlıyor.

Ulus Yapı, mekanik ve elektrik tesisatlar ile ekipmanların depremden korunması ve titreşim yalıtımı alanındaki bilgisiyle, faaliyet alanı projelendirmeden başlayıp, sertifikalı ürün temini ve şantiye süpervizyonu hizmetlerine dek yayılıyor. Yapmış olduğu hastaneler, elçilikler, askeri tesisler, fabrikalar, konutlar, oteller, alışveriş merkezleri gibi pek çok projede sismik koruma alanında çalışmaları bulunan Ulus Yapı, bu projeleri, temsilciliklerini yaptığı Acrefine, Gripple ve Amber/Booth, Loos&Co gibi alanında lider firmaların ürünleriyle gerçekleştiriyor.

Ulus Yapı deprem sonrası fiziki olarak ayakta kalan yapıların tesisat sistemlerini koruyarak, deprem sonrası oluşabilecek can kayıplarını ve maddi zararları (yangın, ekipman kaybından oluşacak üretim kaybı vs.) minimize edip, insanların yaşamlarını sürdürebilmesini ve sanayi kollarının üretimlerine devam edebilmelerini sağlayıp, ülke ekonomisine de katkı sağlamayı amaçlıyor.

 

Kaynak : TesisatMarket Dergisi.

13 Ekim 2011 Perşembe

Yangın Tesisatında Hidrolik Hesaplar..

Merhaba değerli arkadaşlar;

Ts825 ısı yalıtım yönetmeliği ile ilgili yazıma devam etmek isterken sizden gelen yorumlar üzerine yangın tesisatında hidrolik hesaplar konusuna değinmenin artık elzem olduğu kanaatine vardım. Arkadaşlar Mekanik tesisat sektörü büyük bir umman, sonsuz bilgi ve deneyim denizi. Tabiki bizler 15 yıllık meslek yaşantımızda çok fırtınalar gördük, şimdiye kadar gemimizi yüzdürmeyi başardık, yalnız bu sene yaşadığımız ekonomik kriz kadar hiç bizi zorlayan günler yaşamamıştık. Biliyorsunuz küresel kriz Türkiye kaynaklı değil fakat rüzgarının bizi rahatsız edeceği ayan beyan ortadaydı. Bu kriz yine sorumsuz yöneticiler sayesinde işten çıkarmalar, iş yeri kapanmaları, büyük ekonomik durgunluk olarak bizlere yansıdı. Basiretsiz yöneticilerin günahını yine bizler çekiyoruz. Allah hepimize kolaylık ve sabır versin.

Gelelim bugünkü yazımızın ana konusuna, arkadaşlar yangın tesisatında boru çapları ve basınç kaybı hesapları belli standartlar ve hesap yöntemleri ile bulunur. Ülkemizde genel geçer yangın standardı Bakanlar kurulu tarafından 12.06.2002 tarihinde 2002/4390 karar sayısı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ve NFPA standartlarıdır. İlgili standartlarda Hafif ve Orta tehlike sınıfındaki yapılarda boru çaplarının tablo tahmini yöntemi ile yapılması tavsiye ediliyor, bunun yanında yüksek tehlike sınıfına giren yapılarda boru çapı ve basınç kaybı kesinlikle hidrolik hesaplar kullanılarak yapılmalıdır.

Ülkemizde ve yurt dışında kullanılan hidrolik hesapların basında Hazen-Williams formülü veya Darcy-Weisbach formülü kullanılabilir. Gördüğünüz gibi formüllerin isimleri bu formüllerin geliştirilmesinde katkıda bulunan kişilerden esinlenmiş, inşallah ileride bizimde Ahmet-Mehmet formülümüz olurda, forumlarda eleştiri yapacağız diye dirsek çürütmek yerine bulanlar ile iftahar ederiz. Neyse konuyu dağıtmadan ufak bir hatırlatma yapayım özellikle ikinci formülü yüksel hızlı sistemlerde tercih edebilirsiniz.

Hazen-Williams formülünü açmak gerekirse, 1 metre borudaki basınç kaybını, akma debisi ve boru çapını kullanarak elde ettiğimiz bir formüldür.

Pm = 6.05 x (Qm 1.85 / C 1.85 dm 4.87) x 105

Bu formülde;

Pm : 1 metre borudaki sürtünme direnci (bar/m)

Qm 1.85: Debi (lt/dk.)

C 1.85: sürtünme kayıp katsayısı

dm 4.87: Boru iç çapı (mm)

Sulu sistemlerde debiyi bulabilmek için sistemin ilgili zonundaki maksimum koruma alanını ve tahmini sprinkler sayısının bilinmesi gerekebilir. Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi sprinkler koruma alanlarını aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz.

 

Tehlike sınıf

Debi (lt/dk)

Süre (dk)

Düşük

1000

45

Orta

2000

60

Yüksek

Hidrolik hesap ile

 

Yüksek yapılar

Hidrolik hesap ile

 

Sprinkler sistemlerinde Su debisi ve boru çapı önemli olduğu kadar sistemin dağıtım borularındaki sistem basıncıda büyük önem arzetmektedir. Sprinkler sistemlerinde sadece ilgili debinin ortama aktarılması yangınla mücadele için yeterli bir kriter değildir. İlgili debinin istenilen basınç sınıfında ortama iletilmesi ve oluşacak su sisinin söndürmeye yaptığı katkı göz önünde bulundurulmalıdır.

Sprikler sistemleri genellikle ihtiva ettikleri dağıtım boruları basınç sınıfına göre 3 kısıma ayrılır

 

Düşük basınçlı sistemler

Dağıtım boruları basıncı 12.1 bar altı ve altı

Orta basınçlı sistemler

Dağıtım boruları basıncı 12.1 bar ile 34.5 bar arası

Yüksek basınçlı sistemler

Dağıtım boruları basıncı 34.5 bar ve üstü

Bir dahaki yazımda yangın tesisatında hidrolik hesabın yapılması ile ilgili detaylara bir bakış yapacağız.

Hoşçakalın..

12 Ekim 2011 Çarşamba

AutoCAD Ortamında Kanal Tasarım Özellikleri..

Merhaba,

Mekanik tesisat işlerinde konfora yönelik uygulamalar üzerine yazdığım yazılarımda sıra AutoCAD ortamında kanal tasarım usullerine geldi. Bundan önceki yazılarımızda daha ağırlıklı olarak mühendislik bilgisi size aktarırken bu yazımdan itibaren herkesin merakla beklediği AutoCAD üzerinde çizim usullerine değineceğiz.

Kanal parçası özellikleri

Kanal tasarımında ana esas dağıtıcı/toplayıcı kanal disiplinlerinin mahal özellikleri de göz önüne alınarak menfezlerden cihazlara kadar dizayn edilmesidir. Bu aşamada kanal imalatı için en kolay, basınç kaybı ve sürtünme dirençlerini en aza indiren, homojen bir hava dağıtımı/toplaması sağlayan, ses ve gürültü problemlerinin en aza indiren bir toplama şekli benimsenebilir. Yukarıda saydığımız maddelerin teorilerini ve ugulama özellikleri detaylarına ilerdeki yazılarımızda değineceğiz.

Kanal tasarımında en önemli bileşenler özel parçalar olarak görülür. Kullanılan kanal kesit tipine (dairesel, kare, dikdörtgen, düz oval) göre sınıflandırılabilen özel parçaları genel başlıklar altına almak gerekirse, Daralma/Genişleme parçaları, Ayrılma/Birleşme parçaları, Menfez/Anemostatlar, tasarıdan kaynaklanan özel parçalar (Dirsek, S, Çıkış ve giriş parçaları, vb.) olarak sayabiliriz.

Daralma/Genişleme parçalarına örnek

Ayrılma/Birlşeme parçalarına örnek

Menfez/Anemostat parçalarına örnek

Tasarıdan kaynaklanan özel parçalara örnek :

Kanal Tasarımında kullanılan bağlantı çeşitleri :

Hava kanalı sistemi, her mahalde bulunan dağıtıcı/toplayıcı menfezler, bu menfezleri bir araya getiren kanal parçaları ve bu kanal parçalarının oluşturduğu kanal hatları olarak tariflenebilir. Hava kanalı hesap ve tasarımında genellikle kanal parçaları belli notasyonlar ile isimlendirilirler, bu isimlendirmede harf, sayı veya özel isimler kullanılabilir. Örnek olarak 1 nolu kanal parçası, 1.1 nolu kanal parçası, a kanal parçası veya ab kanal parçası gibi isimlendirmelere günümüz projelerinde rastlanmaktadır.

Kanal parçalarının birleşerek bir kanal hattından söz edilebilmesi için bu kanal parçalarının ilgili özrl parçalar kullanılarak birbirlerine bağlanması gereklidir. Özellikle ayrılma ve Birleşeme kanal parçaları için standart bir kaç bağlantı şekli vardır, Bu özel parçaları T saplama Y pantalon parçası ve W birleşme parçası olarak tanımlayabiliriz. Ayrılma ve birleşeme özel parçalarındaki dikkat edilmesi gereken asıl husus, özel parça basınç kayıpları hesaplanırken Ayrılma ve Birleşme parçaları dışındaki tüm özel parçaların üzerlerine seçildikleri kanal parçasına özel direnç kaybı yaratmalarıdır. Dolayısı ile hiç bir bağlantısı olmayan düz bir hattan bahsedecek olursak bu hat üzerindeki kanal parçaları için hesaplanan basınç kaybı ve bu kanal parçaları üzerine seçilen tüm özel parçaların basınç kayıpları bu kanal hattının fan dışı basınç kaybını oluşturacaktır. Ancak bu çok az rastlanan bir kanal hattı çeşididir. Genellikle kanal hatları bir çok ayrı branşmana dallanan detaylı bir sistemdir. Bu durumda Ayrılma ve Birleşme parçalarındaki Transit geçiş kısmı ve Branşmana ayrılan kısımdaki özel parçalar üzerlerine seçildikleri kanal parçasına değil bağlandıkları kanal parçasına özel direnç kaybı oluştururlar.

Kanal hatları tasarımında çıkan ebatların üst veya alt ebatlara yuvarlanması gerekebilir. Örneğin 30 cm lik bir asma tavan içerisinde hareket edecek bir hava kanalının max. 25 cm. Yüksekliğini geçmemesi istenebilir. Bu gibi durumlarda kanal imalatını kolaylaştırıcı ebatlara yuvarlama yapılması gerekebilir. Türkiyede çok tercih edilen sistem olan +10 mm ara ile ebatlandırma yapılabilir. Bu durumda kanal ebatları küsüratsız olacak şekilde 110-120-130-vb. şekilde verilebilir. ASHRAE nin tavsiyesi doğrultusunda kanal ebatlandırması yapmak istersek + 50 mm ara ile ebatlandırma yapılabilir. Fabrikasyon imalatlar için daha uygun bir ebatlandırma seçeneği budur. Bir çok kanal parçasından oluşan kanal hatlarında yine imalatı kolaylaştırmak açısından sık ebat değişimi yapılmaz, bunun yerine bir kaç debi değişiminde bir, kanalın A veya B ebadı yenilenebilir. Kanal tasarımında bu esneklikleri göz önüne alarak ebat değişimi (çap da olabilir) yanal eksen veya eksenel bir kanal düzergahı boyunca sabit tutulabilir (asma tavan içerisine sığma gibi)

Sevgili arkadaşlar, bu yazımda kanal tasarımı için AutoCAD uygulamalarına bir başlangıç yaptık, buradaki temel bilgilerimizi kullanarak ilerdeki yazılarımda örnek planlar üzerinde kanal tasarımına geçeceğiz. Hoşçakalın.

11 Ekim 2011 Salı

Mimari Plan üzerinde Yangın Tesisatı..

Arkadaşlar, Mühendislikte yangınla mücadele konusunda geçen yazılarımda sizleri bilgilendirmiştim, bu yazımda gerçek mimari planlar üzerinde yangınla mücadele usullerine bakacağız. Mekanik Tesisat projelerinde yangınla mücadele projeleri genellikle sıhhi tesisat paftaları ile entegre olarak tasarlanır, sonuçta yangınla mücadele kullandığımız en büyük silahımız su da sıhhi tesisat pastalarına işleniyor ve yangın hidrofor daireleri de yapının ana su ihtiyacını karşılayan su depoları ve sıhhi tesisat kullanma suyu hidroforları ile entegre çalışıyor.

Mimari planlar üzerinde yangınla mücadelede kullanacağımız sprinkler ve yangın dolapları sistemi ile saha paftalarında hidrant sistemini tasarlarken dikkat etmemiz gereken en büyük husus sprink ve diğer aparatların ihtiyacını karşılayacak debiyi sağlamak üzere seçeceğimiz boru çaplarıdır. Yangın dolapları dizaynı 2” boru çapından başlamaktadır başka bir değişle hattın en ucundaki yangın dolabını besleyecek boru çapı 2” den küçük olmamalıdır. Genellikle 4-5 yangın dolabından sonra çapı bir üst çapa taşımakta fayda var. Sprinklerde ise en küçük boru çapımız 1” dir. Sprinkler tesisatı biraz daha fazla eleman barındırdığından bir boru çapı tablosuna ihtiyacımız olacak.


 

Sprink Sayısı

Boru çapı

1-2

1”

3

1 ¼”

4-5

1 ½”

6-10

2”

11-20

2 ½”

21-40

3”

41-100

4”

101-160

5”

160 ve üzeri

6”

Yukarıdaki tabloyu kullanarak planlar üzerinde sprinklerimizi çaplandırıyoruz. Örnek projemizde ifade edicek olursak

Görüldüğü üzere her sprinkden sonra ilgili adedi besleyecek boru çapını tablomuz yardımı ile plan üzerine işliyoruz. Yeşil ile çizilen sprink merkezli daireler sprink etki alanını ifade ediyor. Yangın paftalarında gözterilmesi gerekmemekle beraber, plan üzerinde sprinklerin müdahale edemeyeceği yerleri ortaya çıkardığı için çizilmesinde fayda var. Yeni bir kural olmalakla beraber ana branşmanların sonlandığı yerlerde projeyi okuyanlara kolaylık sağlaması için beslenen sprink adedini de çapı ile beraber projeye işliyoruz. Bu örnek planda 8 Ad. Lik bir sprink hattını planlamış olduk. Tüm bu hatlar proje üerinde en uygun tesisat şaftını kullanarak hidrofor dairesine indirilir.

Tesis ve yapının yangın risk sınıfına göre sprnikler sisteminin herhangi bir besleme koluna bağlanan sprinklerin koruduğu birim kat için en büyük büyük koruma alanı, düşük ve orta tehlike sınıfı için en fazla 4,800 m2 ve yüksek tehlike sınıfı için en fazla 2,300 m2 olmalıdır.

Yine her sprink ana hattı tesisat şaftlarına bağlanmadan önce bir test ve drenaj vana sistemi ile techiz edilmelidir. Ana sprinkler hattı bir superwizor swichli vana ve flow swich ile sprinkler branşmanına bağlandıktan sonra test ve drenaj vana gurubu ile by-pass edilmelidir. Bu by-pass hattının bir ucu en yakındaki pissu giderine bağlanmalıdır.

Bir dahaki yazımda yangınla müdalece için nasıl bir hidrofor dairesi tasarlanması gerekir bu konuyu işleyeceğiz. Hoşçakalın.

7 Ekim 2011 Cuma

Ücretsiz Yangın Tesisatı P&I Şeması..

Merhaba arkadaşlar;


Bugünkü yazımda sizlerle Yangın Tesisatına ile bir P&I şeması (eski tabirle Kolon şeması) paylaşmak istedim. Yangın Tesisatı konusunda ülkemizdeki genel geçer standartlar ve uygulamalara göre dizayn edilen bu yangın kolon şemasının, çalışmalarınız için bir örnek teşkil etmesini temenni ederim.


Birdahaki yazıda buluşmak üzere, Hoşcakalın..

► Dosyayı Buradan İndirebilirsiniz:

5 Ekim 2011 Çarşamba

AutoCad’de İzometrik Mekanik Tesisat Tasarımları III…

 

Merhaba arkadaşlar, izometrik tasarımlar husundaki makalelerimde bu yazımı, kolon şemaları ve basınçlı kaplar konusuna ayırdım. Bildiğiniz üzere ısıtma klima soğutma projelerinde özellikle hava kanalı projelerine ait kolon şemaları izometrik olarak tasarlanıyor. Bu yazımda tasarımlarda dikkat etmemiz gereken bazı çizim ve notasyon gösterim kaidelerine pratik bir bakış yapacağız ve ardından basınçlı kaplar ile ilgili izometrik çizim kaidelerine giriş yapacağız.

İzometrik hava kanalı şeması çizimlerinde genellikle iki temel renk üzerinden hatlarımızı tasarlıyoruz. Sıcak renkler kalın kalemleri tarif edecek şekilde genellikle kırmızı 0.50 mm kalem kalınlığı ile dağıtıcı kanal hatları için, genellikle sarı renk 0,30 – 0.35 mm kalem kalınlığı ise toplayıcı / egzost kanal hatları için tercih ediliyor.

İzometrik şemalarda hatların kendini göstermesi için daha kalın kalem kalınlıklarıda seçilebilir. Bu durumda 0.50 mm ve 0.35 mm arasındaki kalem kalınlıüğı oranları gözetilerek daha büyük kalem kalınlıkları tercih edilebilir.

Özellikle izometrik kanal şemalarında projecinin tasarımına ve hesap yöntemlerine baz alınan hat değerleri detaylı olarak işlenmelidir. Kanal parçası isimleri, kanal parçası debisi (m3/h), kana parçası içindeki hava hızı (m/sn), kanal ebadı (mm, cm), vb. Bilgiler detaylı olarak izometrik şemalarda gösterilmelidir.

İzometrik şemalarda kanal kalınlıkları ihmal edilse bile, kullanılan malzemelerden dolayı oluşacak çizim değişiklikleri ihmal edilmemelidir, mesela galvaniz çelik saç ile, flexible galvaniz saç arasındaki çizim farkı mutlaka belirtilmelidir.

Yine aynı şekilde izometrik şemalar üzerindeki cihaz özellikleri ve cihazların izometrik kaideler gözetilerek çizilmiş halleride izometrik şemalarda yer alması gerekir. İzometrik şemalarda dikkate alınması gereken başka bir hususda cihaz özellikleri ve kanal parçaları listelerinin hesaplardaki formatına uygun olacak şekilde çizime yerleştirilmesidir.

Özellikle cihaz karakteristiklerini belirleyen, AHU ve Egzost fanları ile ilgili tüm hesap doneleri ve seçim bilgileri izometrik şemalarda yer almalıdır. Cihazların nominal kapasiteleri; hava debileri (m3/h), fan dışı basınç kayıpları (pa), varsa ısıtıcı/soğutucu batarya kapasiteleri (w, kcal/h), kullanılan filtre tipleri (Ulpa, hepa, torba, vs.), elektriksel güçleri (kw) çizim özerinde detaylı olarak belirtilmelidir.

Kanal parçaları listelerinde ise, kanal bölümleri isimnleri, bağlantıları, kanal parçası debisi (m3/h), kanal parçası uzunluğu (m), kanal parçası içindeki hava hızı (m/sn), kanal ebatları (mm, cm), kanal parçası malzemesi (galvaniz, flex, vb.) bilgileri yer almalıdır.

Arkadaşlar, autocad’da izometrik mekanik tesisat tasarımları konusunda hava kanalı tesisatları ile ilgili söyliyebileceğimiz ilk bilgilerimiz bunlar, bu aşamadan sonra mekanik tesisatın aslında bütün yükünü omuzlarında taşıyan basınçlı kapların tasarlanması ile ilgili bir giriş yapalım.

Bilgiğiniz gibi basınçlı kaplar, ortam basıncından farklı olmak üzere negatif veya pozitif basınçlarda çalışan ve ilgili basınç sınıfları gözetilerek imalat ve dizayn şartları oluşturulan, kazanlar, tanklar, silolar, vb cihazlardır. Bu cihazlarla ilgili ilk bilmemiz gereken doneler dizayn şartları dediğimiz kriterlerdir. Bu kriterler tankın imalat ve çalışma şartlarını belirlemede kullanılır.

Örnek olarak bir lpg tankı veya bir kızgın yağ kazanı tasarlanırken dikkate alınması gereken dizayn şartları şunlar olabilir. Tip, bombe tipi, hacim, çap, dizayn kodu, işletme basıncı, test basıncı, işletme sıcaklığı, gövde malzemesi, bombe malzemesi, depolana ürün, korozyon payı, ısıl işlem, radyografik kontrol.

Birdahaki yazımda basınçlı kaplar tasarımını açmaya çalışacağım. hoşçakalın